Zirai don felaketinde zararın nasıl karşılanacağı konusunda iktidardan gelen açıklamalar belirsizlik yarattı: Tazminde soru işaretleri!

Zirai don felaketinin akabinde iktidardan gelen açıklamalar soru işareti yarattı. Evvel “tarihin en büyük zirai don olaylarından biri” denildi. Sonra yalnızca meyvede meşakkat olduğu açıklandı. Zararın nasıl karşılanacağı da soru işareti yarattı. Meyve dışındaki başka tarım eserlerinde oluşan zararın ne olacağı belgisiz. Hangi meyveler kapsamda olacak o da net değil. İktidarın, “üretim için yapılan harcamaların hasar oranına nazaran karşılanması” kararının nasıl ugulanacağı da soru işareti yaratıyor. “Hasar oranı” neye nazaran belirlenecek ? Çiftçinin “üretim için yapılan harcamalar” dışındaki masraflarının ne olacağı bilinmiyor. Çiftçi kayıt sistemi (ÇKS) dışında kalan üreticilerin durumu konusunda da soru işaretleri bulunuyor. Ödemelerin ne vakit yapılacağı konusunda da netlik yok.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 12 Nisan’da yaptığı açıklamada, “Bu olumsuz hava şartları sonucu, maalesef 2014’te yaşanan büyük zirai don olayından sonra tarihimizin en büyük zirai don olaylarından birini yaşadık” dedi. Yumaklı, 14 Nisan’da yaptığı açıklamada ise bu sefer, “Başta hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik ehemmiyete sahip tarım eserlerinde yurt içi besin arzını olumsuz tarafta etkileyecek bir risk bulunmuyor lakin eksi 15 dereceye kadar düşen sıcaklıklar sonucu oluşan don olayı, ülkemizin muhakkak bölgelerinde meyve çeşitlerini maalesef etkilemiştir” dedi.

MEYVEYLE SINIRLANDI!

*SORU İŞARETLERİ NELER ?*

‘BELİRSİZLİK VE GÜVENSİZLİK VAR’

CHP Tarım ve Orman Siyasetlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Erhan Adem, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TARSİM sigortası olmayan çiftçilere “zararlarına göre” ödeme yapılacağını duyurmasının tarım kamuoyunda hem belirsizlik hem de güvensizlik yarattığına dikkat çekti. İktidardan gelen açıklamaların birçok soru işareti barındırdığına, çiftçilerde ise kaygı yarattığına dikkat çeken Adem, “Biz bu sineması daha evvel gördük. 2021 yılında yaşanan kuraklıkta da benzeri dayanaklar açıklandı. Sadece belirli eserler kapsama alındı. Takviyeler aylarca gecikti. Bu ülkenin üreticisi her doğal afette, her kriz anında yalnız bırakılıyor. Tekrar birebir belirsizlik, yeniden tıpkı inanç eksikliği” dedi. “Sorunun kaynağı yalnızca kuraklık, don ya da sel değil. Sorunun asıl kaynağı bu afetlerin artık bir tabiat gerçeği olduğunu bile bile hiçbir tedbir almayan bir hükümetin varlığıdır” diyen Adem, yıllardır çiftçiyi yönlendirmek yerine bahtına terk eden bir anlayışla karşı karşıya olunduğunu bildirdi. Adem, “ödemelerin geçmişte olduğu üzere yeniden aralık ayına mı sarkacağı” konusunda kaygılar bulunduğuna dikkat çekerken, “Yine binlerce üretici sisteme kayıtlı olduğu halde dışarıda mı kalacak?” sorusunu yöneltti.